Sorun yok gibi

/
2 Comments
Önceki yazıyı sinirle yazınca biraz karışık olmuş sanki. Doğru ifadeler kullanamamışım. Şimdi durum şöyle oluyor. Biraz çevre baskısıyla olsa da evlenmeye karar verdik biz. Zaten 6 yıllık bir ilişkimiz var. Mutlaka bir gün evleneceğiz ailelerimiz de hevesliyken evlenelim dedik. Eğer bu kararı bu yıl vermemiş olsaydık, birlikte İngiltere 'ye gitme planlarımız vardı. Gerçi bugüne kadar çeşitli sebeplerle hep erteledik. Neyse evlilik kararıyla birlikte, ailelerimizi tanıştırdık. Sevgilim ve ailesi bize geldi. Sorunsuz gayet güzel bir geceydi. Amma ve lakin isteme, söz, nişan, kına, düğün diye uzayan bir liste var ve haddi olmayan herkes baştan sonra tamamı için fikrini belirtmeye başladı. Yok isteme olmadan nişan hazırlığı olmazmış, söz sandığı alınmazsa olmazmış, nişan bohçasına her şeyden üçer beşer alınsınmış, uyku seti olmazsa olmazmış, nişanda söz kelepçesi takılcakmış en kalınından aldırsaymışım, kaç tane bilezik istemişiz kaç gramlıkmış, çok isteseymişiz hakkımmış. Boğuluyorum sandım ya da çıldırıyorum. Mal satıyoruz sanki ya da başlık parası istiyoruz. Ay bide damadın kahvesine tuz atmadan olmuyomuş. 

çevre baskısı, aile baskısı, mahalle baskısı, dedikodu, hadsizler, komşu teyzeler, nişan töreni, düğün töreni, kız isteme,bu bir yolculuk

Bunlardan sıkılıp önüme gelen herkese bağırmaya başlamıştım. Resmen evlenmeye karar verdiğimize pişman ettiler. Kötü olan tarafı ailemde bunların etkisinde kaldı. Bu sefer onlarda bu tip şeyleri konuşmaya başladılar. Ben bağırıp çağırınca bu sefer evlenmek istemiyo mu neden mutsuz demeye başladılar. Mutsuzum çünkü kimsenin fikrini sormuyorum, akıl istemiyorum ama gelip gelip aynı şeyleri söylüyolar. Düğün gibi salonda şaşalı nişan töreni yapmam için baskı yapıyolar. Nişan benim değil sanki onların. Gelinliğin pembe versiyonunu giyip, düğün salonunda Ankara'nın bağlarında göbek atmak istemiyorum ben. Zaten düğünde falan olcak onlar mecbur. O da olmazsa evlatlıktan reddetcekler artık. 

Sonuç olarak bu dış etkenlerin iyice sınırı aşması ve ailemin de onların etkisinde kalması ile evlenmekten vazgeçme aşamasına geldik. Dedik her şeyi bırakıp gitsek mi? Ama ne olursa olsun anne babalara kıyılmıyo ki. Kendilerince iyiliğimizi istiyolar ama çocuk olarak görmeyip fikirlerimize saygı gösterseler zaten orta yolu bulcaz. Ki bulduk da zaten. 

Perşembe günü istemeye geliyolar. Heyecanlı değildim sakin ve mutluydum. Çağırmadığım halde bana akıl vermeye gelen kuzenlerim psikolojimi kurcaladı kurcaladı gitti. Sanırsınız on kere evlenip ayrılmışlar. Neyse onları bir de burada anlatmak istemiyorum çok sinirliyim. Artık perşembeden sonra mutlu mutlu yazarım umarım.

Okuyup da aşağıya bişeyler çizittirdiğiniz için çok teşekkür ederim. İşte blog yazmanın güzellikleri. Birilerinin duyduğunu bilmek çok güzel. 



You may also like

2 yorum:

  1. Bu işi zorlaştıran her zaman aileler zaten. Bence kulaklarınızı tıkayın ve boş verin. Bu sizin için özel kimsenin bozmasına izin vermeyin :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Genellikle öyle oluyor. Neyse ki biz de sıkıntı kalmadı :)

      Sil