Kalp kırınca ne hissediyorsunuz?

/
8 Comments
Bazı şeyleri çok sorgulamak, cevap alınacağı anlamına gelmiyor. Hele de insan davranışları ise sorgulanan, cevabın olmamasından doğal bir şey yok. İnsanlar konuşmayı çok seviyorlar. Hayır, hayır. Yerli yersiz ve düşüncesizce konuşmayı çok seviyorlar. Biz hep böyle bir millet miydik? Hayır, tabi ki değildik ama kültürümüzden uzaklaşınca ahlakımızı da yitirdik. Başka milletlerin kendi çocuklarına uygulamadığı eğitim sistemlerini ülkemize Avrupa tipi, Amerika tipi diye getirip uygulayınca, bugün belli bir yaşın üzerindekilerde bu yapı ortaya çıktı. Ben böyle düşünüyorum en azından. 

akrabalık ilişkileri, kalp kırmak, kırılan kalp, mutsuz insanlar, kötü kalpliler

Sadede gelecek olursam. Akrabanın akbaba olup olmadığını düşünüyorum. Çok konuşuyorlar yahu olur olmaz. Mutsuzluğumuz ile mutlu olanlara anlam veremiyorum. Kalp kırıp kırıp rahat uyuyanlara anlam veremiyorum. Başarısızlığımıza sevinenleri anlayamıyorum. Şimdi anlatacaklarım kendimi övmek için değil, sadece yazarak olaylara dışarıdan bakıyorum aslında. Durum değerlendirmesi yapıyorum. Ben Anadolu Lisesi kazandığım dönemde, bu çok da kolay bir şey değildi. Şehrin en iyi 5. okulu falandı kazandığım aslında ama bu çevremdeki herkes için çok çok büyük bir başarıydı. Çünkü daha önce hiç kazanan duymamıştık. Sonra üniversiteyi de kazandım. Üzerine aynı anda bir bölüm daha okudum. Üniversite kazanmak da şimdikine göre bir nebze daha zordu. Bunu da kontenjanların çok daha düşük olmasına bağlıyorum. Akraba ve komşularımız arasında hatta okulda en başarılı öğrenci statüsündeydim. Bununla birlikte kuzenlerim ve liseye kadarki arkadaşlarım, üniversite kazanmakta zorlanmış, tekrar tekrar girmiş olmamış, sonra kıytırık bir iş bulmuş ama dünyayı yönetiyormuş gibi havalara sahip olmuşlardı. Bense şuan okuduğum bölümler ile alakasız bir iş yapıyorum ve çevremdeki kıt insanlara göre işsizim. Arkamdan sıkça diyorlar ki; "Hani çok zekiydi, çok iyiydi dersleri, niye iş bulamıyo? Boşuna okuttular o kadar para harcadılar, evde boş oturuyo?" 
Hatta yetmedi, kardeşimi kötülüyorlar. Çünkü benden sonra çevremizde aynı seviyeyi yakalayan tek kişi kardeşim oldu. Makine mühendisliği okuyor ve okulu bu sene uzadı. demediklerini bırakmıyorlar. Çocuk başka şehirde okuyor, nasıl olsa cevap veremez diye: "Dersleri çok kötüymüş, daha birinci sınıftan dersi varmış, okulu bitiremezmiş, hiç bir iş yapmıyormuş, boşuna okuyormuş." falan filan. 
Tüm bu konuşmaları her zaman duymanın verdiği sinirle, bu akşam bazı akrabalarıma biraz ters konuşmuş olabilirim. Muhtemelen onların umrunda bile olmamıştır. Belki biraz kızmışlardır ama her zaman kızan ben olmak istemiyorum. Onlar yukarıdakini aşağıya çekmenin derdinde. Yukarıya çıkamıyorlar çünkü. Ben sustukça da kendilerini haklı sanıyorlar. Kalp kırmadan ciddiye alınmıyorum. Biraz dişli görünmek gerekiyor yani. Ama diğer taraftan ben rahat uyuyamayacağım mesela bu gece. Birinin kalbini kırmış olmak bana kendimi iyi hissettirmiyor çünkü. Mutsuz oluyorum. Vicdan azabı çekiyorum. Oysa onların bana aynı şeyi yaptıklarında mutlu olduklarına eminim. 
Siz kalp kırınca ne hissediyorsunuz hiç düşündünüz mü? Ben son zamanlarda bunu daha çok düşünmeye başladım. Çünkü kalp kırmak en büyük günahlardan biriymiş. 



You may also like

8 yorum:

  1. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu silindi yanlışlıkla.
      Tekrar yazayım :) bence çok normal bu kalp kırdığını sanmıyorum. Sadece kişiler ne kadar şey söyleyip söyleyemeyeceklerini anlamalılar :)

      Sil
    2. Bir uyarı diyosun :)

      Sil
  2. akraba akrep demekmiş. aman uzak dur. ben yeminle görüşmüyorum akrabalarımla. kafam rahat. sen de evlenince görüşme uzaklaş. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de öyle düşünüyorum gerçekten. Arada mesafe olduğunda ilişkiler de iyi oluyor. Samimiyet hayır getirmiyor. :)

      Sil
  3. akraba akrep demekmiş. aman uzak dur. ben yeminle görüşmüyorum akrabalarımla. kafam rahat. sen de evlenince görüşme uzaklaş. :)

    YanıtlaSil
  4. Merhabalar.

    Bakın, kalp kırınca insanın kendini nasıl hissettiği, kalp kıran insanın yapısına bağlıdır. Kimi zevk alır dört köşe olur, kimi de vicdan azabından yastığa başını koyamaz, sabahlar olmaz!..
    Haklı yere bile olsa, eğer birinin kalbini kırdımsa, vicdanım beni rahat bırakmıyor. Sabahlara kadar uyku uyuyamam. Vicdan bezinin salgıladığı kimyasallar her neyse, çok yorgun ve uykusuz bile olsanız sizi sabahlara dek uyutmuyor. Bu nedenle haklı bile olsam, kalp kırmamaya özen gösteriyorum. Hazır söz kalp kırmaktan açılmışken müsaadenizle bloğunuz nezdinde bir şiiri paylaşmak istiyorum.

    Sakın nefsine uyup bir can incitmeyesin
    Hüsn ü edebi koyup bir can incitmeyesin
    El ile döğseler de dil ile söğseler de
    Bin kez incitseler de bir can incitmeyesin.

    Hepsi kardeşlerindir yolda yoldaşlarındır
    Hal de haldaşlarındır bir can incitmeyesin
    Beyhude canın sıkıp insanlığından çıkıp
    Dil ka'besini yıkıp bir can incitmeyesin.

    Osman Hulusi Darendevi

    Selam ve dualarımla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok güzel dizelermiş gerçekten ama ne kadar ütopik görünüyor insanın gözüne. Sabırsız mahluklarız çünkü günümüzde. Sabrımız olmadığından dilimizi de kontrol edemiyoruz.

      Sil